Küçük Dünyama Takılanlara Fısıldadıklarım...: Kırk midyeli balkon keyfi...

26 Mayıs 2008

Kırk midyeli balkon keyfi...

Bu hafta İnciraltında çimlerin üzerinde armut minderlere kurularak, denize nazır bira içip yıldızları seyretme keyfi, etti ikiii... Denize yavaş yavaş yanaşıyorum. Yanıbaşımda olduğunu biliyordum ama bu ara kendilerine biraz biraz sırnaşıyorum;)
Deniz ve güneş(:
Deniz ile dert dinlemek(:
Deniz ile dertleşmek(:
Deniz ile faktörlü kremi bir arada düşünmek(:
(çillerim uğruna her gün faktörlendiğim için)
Deniz ile tuzun gücüyle hareket ederken şişmek yerine kilo vermek(: ...
v.s. çok kolay iken neden almıyım ki mavisi çokça caanım denizi koynuma!!
Derkeen...;
Kuzen Handeyle Cumartesi öğleden sonra kahvemizi yudumlarken bir "hadi" ayaklanmasıyla Dikili'ye gitme kararı aldık. Bir saatte yol aldık ve ufak tefek bir alışverişle 40 midyeli harika bir masa hazırladık;) Midyeler enfess ve de güvenilir yerdendi tabi. Yerdik-yemezdik diye diye 40 tane midyeyi bira eşliğinde bitirdik. Yemek bitip hava karardığında Midilli'nin ışıklarını izledik. Bu kadar yakın olduğum aynı havayı çok yakınen soluyup, akıntıyla gelen suyuna burnumu soktuğum Yunanistan'a gitmek yerine Mardin'i görsek önce diye içimden geçen teklifi dışarıya sundum. Önce komik diye gülse de Hande; komşumuza gitmek için ayak bastısından vergisine kadar şöyle bir düşününce şaka olmadığını anladı kararımın;) O güzel manzarayı bırakıp Menekşe ile Halil'in final bölümünü izleme cesaretini göstermek adına öncelikle balkonda hafifçe bi üşüdüm;) E laptop da film izleme niyetimizde suya düşünce ses yetersizliğinden. Gelsin gözyaşlarııı, gitsin Menekşe ile Halil...
-Aaa bi de ağlama şimdi yaa gözlerin dolduu!!
(Ben gözümü ayırmadan büyü bozulmasın diye aceleyle verdim cevabımı)
-Dur Hande yaa:(((
(Amaç oydu halbuki diziyle birarada içimdikileri de atma!!)
Attım rahatladım. Öyle ki anlattım anlattım genelde ben anlattım Hande'ye, bazı gönül işlerinden korku filmi yarattım;)
Korktu.
Sabah 05.00 uyku ve 10.30'da hafif debelenerek uyandım(birisi çaktırmadan uyandırmalıydı Handeciğimi). Denize gidilecek ve güneşin göründüğü yerde güneşe serilecekti pamuk beyazı vücudum. Serildi serildi... Hafif pembemsi, faktörlü destekle, sağlıkla istenilen kıvama gelindi(: Çok mutlu oldum.
Dondurmamı yedim daha mutlu oldum.
Gülümgülüm gülümserken, etrafa "n'olur hatırlatma bana Pazartesi'yi" diye mırıldanırken tebessümle...
Hande birden; "Annemle hatta Zehrayla da konuştuk bunu. Biz evlilikde ya da hayatımızın bir döneminde kötü çok kötü durumlarla karşılaşıp boşanma durumuna gelsek bile unutur devam edebiliriz aynı güvenle yine. Ama sen!! Bu gülüşünü koruyamaz oracıkta bırakırsın. Bence."
Bunu konuşup üzülürlermiş galiba arada, benim benden hassas arkadaşlarım(:
Düşündüm.
Ben onların hep espri yapan ve gülümseyen kuzusuydum. Bana hep bunu hissettirdiler. En şımartılan ben oldum. Belki de bu yüzden en hassas görünen ya da öyle kalan!!
Düşündüm. Orta yere kalbimi açtım. Gözlerine gözlerimi bıraktım.

"Gülmeyi sadece ertelerim ben kurban etmem".

Gözlerim ne dedi bilmem!!!

8 yorum:

Goksu dedi ki...

Sibeeeeeel, nasil guzel bir kacamak olmus bu boyle!Tuzlu su nasilda iyi gelmistir tum yaralarina.Dikili benim memleket sayilir, belki bu yaz ben de giderim Salihler altina...

Bu arada icindeki tum tortuyu diziye aglayacagim diye akittiginda super olmus:)

Haydins dedi ki...

Bendee denizzzzzzzzzzzzzzz , gunesssssssssss is-ti-yo-rum..Kemiklerim isinsa artik yaa..yaz geldi sumuklu sumuklu geziyorum ya, olmaz ki!

ŞEKERPEMBE dedi ki...

her hassas şey kırılmaya mahkumdur. hassas bir fidan, çiçek yada... hassas olmayanaların o hassasiyeti bilmeyenlerin ellerinde zarar görürler. o nednele çevrende senin gibi hassas ince düşünceli, kadın ruhundan anlayanlar olsun. kırmıyorsan kırılmayıda hak etmiyorsundur...
orkidelerde hassastır ama onları yetiştirende pek çok erkek var...
doğru ruhu bulamanı dilerim bir an önce...

sevgilerimle

bote: ay bak o güneşlenmeye takıldım hatta kıskandım. ondan bahsetmemişim. bende bende...

uygarimizlahayat dedi ki...

Canım benim Allah içine sindirsin, her günün güneş sıcaklığında, deniz ferahlığında geçsin...Kimse güneşini karartamasın, kimse keyfine gölge düşüremesin... Hepimiz öyleyiz demi ama içimizdeki doluluğu ya filmlere ya da başkalarının gözyaşlarına gizliyoruz... öpüyorummm canım benimm, inş. aksilik çıkmaz ve gelirsin...

Ece dedi ki...

İyot iyidir iyiiiii.
Yaptığın her şeyi benim için de yapıyorsun ona göre :))

Ben de yıllar evvel(M.Ö.)bir çizgi filmde sinemada uluya uluya ağlamıştım.Millet delirdiğimi falan sandı galiba.Çıkışta herkes anormali görmüş ifadesiyle beni süzüyordu.
Film de 'Fantasia'.

Sana gülmek yakışıyor,
sevgiler canım

ŞEKERPEMBE dedi ki...

ilahi sibel
evet ama vertigo etkisi değil, aşka bağlı yada beğenmeye bağlı, yada aramızdakilere bağlı vertigo diyeceksin...
yaaa
aynen kıbrıs şehitliğindeki özsütün ara sokağındakinde yedik ama ben öğrencilik yıllarımda kemeraltında araba ile gezen söğüşçülerin tadını bulamadım laf aramızda...:)))
ama çok güldüm sana aslı...
kendimi iyi hissedebilirsem, hafta sonu toplantısına gelmeye çalışırım ama, az önce kafamı çarptım dönerken. hele öyle bakınarak bir ona bir ona laf yetiştirerek duramadığım için. eminde olamıyorum. benim şartlarımda cms ye daha asır var gibi. ama ondan sonraki hafta belki başbaşa ne dersin?:)))!!! olabilirmi
ama bak bu bir söz sayılmaz, benim durumlar sürprizlere açık ona göre darılmaca gücenmece olmasın

sevgilerimle

Adsız dedi ki...

Bir iki günlüğünede olsa yapılan ufak kaçamaklar ve kısa bir dinlence ruhu sakinleştirirp detoks etkisi verir adeta.Çok iyi yapmışsın canım benim yerime de içip diziye ağlasaydın :))))

laleninbahcesi dedi ki...

Sibelcim hepimiz yapıyoruz rada bir bu boşalmayı dizi niyetine:)). Geçen gün ben diziye ağlarken aslında annemi neden bu kadar erken kaybettim diye ağladım.
ne güzel bir gezi olmuş. Bizim deniz sezonu açmamıza daha var. Midyeyi çok seviyoruz ama her seferinde korka korka yiyoruz. Hele de marmara da asla yememek gereliymiş. Sevgiler sana