29 Şubat 2008
boşlukları doldurmak amaçlı çıktım yola.
25 Şubat 2008
mochalı-rotalı-sıcak su torbalı...
18 Şubat 2008
cenindim hasta oldum sizinle adam oldum!!!
14 Şubat 2008
her gün başım üstüne, sevgin gönlüm üzerine.
Sevgiyle...
9 Şubat 2008
düşünce gücü; hayatımın sihiri (:
Geçen 'Şşş Sibeell' yazımı yazdıktan sonra o güne ait bi sıkıntı zannettiğim bazı durumların gün geçse de bitmediğini fark ettim. Yüzümde 6 yıldır doğal olarak alışkanlığa dönüşen o güleç ifade kendiliğinden gittiiii. Ama mutluyum. İçim aynı yine ve de huzurluyum. Mutluluk oyununu bi süreliğine rafa kaldırdım canım kime neye gülmeyi, kahkaha atmayı isterse ona gülüyorum. Canım konuşmak istemezse içim "şş konuşsana aa ayıp ama" da demiyor((: Ohh saldım mimiklerimi çayıra, mevlam kalanları kayıra((:
Geçen akşam arkadaşıma yemeğe davetliydim. Ben misafir misafir mutfağın bi köşesine güvenle oturtuldum ki etliye sütlüye de karışmadan kendi yağımla kavruluyordum köşemde. Elim de şeker hem anlatıyor hemde yemekten yeni kalksam bile iştahla yanımda duran sepettekileri mmm yiyordum. Kırmızı alarm o gün çaldı. Alarmı çalan arkadaş ve uyarı ışığını yakan ben beraberce önümüzde ki haftadan itibaren Princess Hotelin spor salonunda buluşma noktası belirledik. Uzun zamandır içimde ki "biraz daha tadına var, ye canın çektikçe, nasılsa bulursun sen çare" diyen sesin bacağını kırdım sonunda. Aerobik+Plates size güveniyorum. Benim yeni yaşam biçimlerim umarım şu bir yılda aldığım kiloları üzerimden sıyırıp atacağım sayenizde. Eee yeter buhranlı aşık Sibel kös köss akşamları dizi eşliğinde çerez, popcorn yemeler. Hatta Kavak Yellerin de bile ağlamayı başarabilecek kadar evrim geçiren benim, içimde bir kıpırtı başladı. Dışarı çıkınca da ne yesek diye düşüneceğime artık burada bedensel enerjimi aktiv ederek tekrar alışveriş edebilme isteği de uyandıracağım kendimde, zevkle.
Önce içimde ki aşkı attım/atıyorum yavaş yavaş. Hızla atılmaz sakince yakıştığı yere bırakıyorum. Ama şiddetle ve hızlıca da üzerimde ki ağırlığını bir kenara bırakıp koşar adım gitmek istiyorum. Lakin yeni planlar, gidilecek yollar, daha aşılması gereken çok engel var((:
Aşağıda ki 5 dakikalık video İzmir'de Dokuz Eylül Üniversitesi Sinema Bölümü öğrencileri tarafından hazırlanmış bir kısa film. Ağlayan güzel bayanın oturduğu o bank var ya ordan karşıya geçin sola dönün 2. apartman, bize beklerim((:
Gülümsemek mi zor gülümsetmek mi bilmem ama hayata böyle güzel tebessümler katmak dileğiyle. Mutlu haftasonları...
5 Şubat 2008
Şşş Sibeell ".........................................."
Kimseyi değiştiremeyecek kadar küçüğüm ve değiştirmek istemeyecek kadar büyük. İnsanların her halini sevecek kadar geniş bir yüreğe sahip olan ben artık tanımak istemeyecek kadar korkak oldum. Güzel görünen çok şey varken güzeli güzel yapan asıl şeyleri kendimin yarattığını gördüm. Ben bu yaşı galiba ondan sevemedim. Düşünüp duruyorum nesine kızgınsın seni bu zamana taşıyan yaşının!! Elimdekilere. Buldum. Elimdekilere kızgınım.
Bugün, kendim gibi olmayı denemedim kendim gibi oldum. Alttan almadım, sırıtarak güne başlamadım, aman diyip toparlanmadım. Yaşamak için ne kadar zor yolu seçtiğimi fark ettim. İşim gereği sırıtmaktan salaklaşmışım. En nefret insan konumuna yaklaşmışım. İşim gereği yalan söylemekten gerçek hayata bunu taşımamış olmanın gururunu hep yaşardım herkese de anlatırdım. Artık ben usta bir yalancıyım benden korkun der kıkırdardım-kıkırdardık. Ama buna gülesim gelmiyor bugün, mutsuzum. Bu işi yaptığım için, alttan aldığım için, sahte güldüğüm için, sesli ağlayamadığım için, şşş susss şeklinde yaşayıpta duymamazlıktan geldiğim fısıltılar için çok çok şeyler için... Nefret ettim. Bu ben değilim.
Yazımı okuyanların içi sıkılır mı diye düşündüm!! Amaa kusura kalmayın. Bu hızla ben bu iş yerinden de taşınırım. Yine de sahtekar dünyada ve bir sürü güzel görünümlü "piss insanlarla" nasıl barınırım bilemiyorum. Şşşş "susss Sibel" diyen sesi de duyamıyorum. Kendi kendime arada tekrarlıyorum.
-Sibeelll sakin ol kızım.
-Anne yoruldum.
2 Şubat 2008
kelek karpuz...ilaç yerine ((:
Buzz gibi İzmir gününden çıkmayan sesimle arada hönkürdeyerek sesleniyorum size. Öncelikle kusura bakmayın, ziyaretinizde de benden hastalık kapmayın!! Öyle fena, bakın bahsetmiştim ya geçmiyor kolayına. Artık kabul günlerine de başladım. Geçen akşam(2 gece önce) sevgili olan deli iki arkadaşım beni aradı. Ufak bir arabuluculuk yaptım aslında sevmem ama ikisi arasında ki uyuma kayıtsız kalamadım. Güzeller, yakışıyorlar sonrasında da gezip-tozup, hayatlarını daim ettiriyorlar. Telefonun sesini dışarıya verdikleri için(her defasın da) ikisiyle birlikte konuşuyordum ve bir kapris bir kapris ben de geçen gece anlatamam.
-Biz evleniyoruz seni de şahit yapıyoruz ne dersin!!
-Süper derim((:
Sonrası kakara kiriri vee...
(Damat adayımız);
-Pazara iyileş maç keyfi var bizde ona göre. Yapabileceğimiz ne var canım bi isteğin var mı bu arada?(hastayım ya)
(kutlama falan yook hak getire, ben boğaz derdinde hehe)
-Ayyy çok fenayım(çıkmayan sesimle bir kükrüyorum ki). Ayy canım da bir karpuz çekti ki. Var mıdır acaba valla sevinirim aslında hehehe:))
-Valla bulurum Sibel ama kelek olur yer misin!!
-Bi İstanbul'a falan bakın oralarda bulunur. Seralarda olmalı canım hamileler, kaprisliler, "hani kız verenler için" ;)) hehehe
Vee ertesi gün 1 torba ilaç getirmişler hediye bana;)
Keyfim yine de iyi; Allah herkese önce sağlık ve yanında-ardında da sonsuz bi keyif versin:))
Veee mimlendim. Canım Damlam'ın(Sudamlam) sayfasından geldi "mim"im. O merak etti ben de yanıtladım(:
Ekran görüntüm yani masa üstüm;
*Renkli değil kapkara bir görüntü var ekranımda. "None" ayarında.
Yapmak isteyip de yapamadıklarım;
Yoktur aslında. Öncelikle şuna inanıyorum ki isteyip de yapılamayacak hiç birşey yok aslında. Gerçekleştirilemez birşeyse hayalin, o hayali kuracak kadar delisindir bence. Eğer "istedim" diyor da gerçekleştiremediğine inanıyorsan da bir yerde mutlaka bir şeyler uğruna amacından vazgeçmişsindir.
Tıpkı; konservatuvara gitmekten vazgeçtiğim gibi,
Tıpkı; okulumun mühendislik bölümüne devam etmediğim gibi,
Tıpkı; evlenmeyi isteyip de gerçekte o cesareti gösteremediğim gibi,
Tıpkı; bulunduğum iş yerinden ayrılıp yeni bir adım atmak istediğim halde denemediğim gibi,
Tıpkı; daha sürüp gidecek olan "tıpkı"ları yazmak istediğim halde sizi baymamak adına şu anda bu "mim"i bitirmek zorunda olduğum gibi;))
.
.
.
Hayatta en keyif aldığım şeyler;
*Tatile çıkmaya karar verdiğimde; izin dilekçemi müdür beye sunmak(:
*Alışveriş yapmak(özellikle kozmetik, kullanmaktan öte almaya bayılıyorum ama)
*Sıcak günlerde sahilde güneşlenirken çalışan arkadaşlarımı düşünerek anıma değer katmak:)
*Her Cuma iş yerinde haftasonu planları yaparak ortamdan kopmak(:
*İstanbul'a aşık biri olarak evde ki son gece oraya gidiiip gidip gelmeleri yaşamak(:
*Bir bebeği kucağıma alıp benimmiş gibi davranıp, hava atmak(:
*Her sabah blok yazıma yorum geldimi heyecanını yaşamak(:
.
.
.
Benim mimlediklerim ise Desertwind(Nalan), TatlıCadı(Aslı), Lalenin Bahçesi(Lale abla) ve sevgili CEMCE7
Keyifli haftasonları...